Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

TİK BOZUKLUĞU

Tikler motor ya da vokal kasların istemsiz kasılmaları sonucu birden ortaya çıkan, hızlı, aralıklı, tekrarlayıcı, ritmik olmayan, basmakalıp istemsiz hareketlerdir.

Tikler; motor ve vokal (ses) tikler olarak ikiye ayrılır.

Motor tikler; göz kırpma, baş sallama, boyun atma, surat buruşturma, omuz silkme gibi davranışlardır.

Vokal tikler; boğaz temizleme, havlama, hırlama, burun çekme sesinden karmaşık sesler çıkarmaya, çeşitli konuşma bozukluklarından koprolaliye (küfür etme) kadar değişkenlik gösterebilir.

Tikler işlevselliği bozmadığı sürece normaldir. Tik bozuklukları ise hastaların benlik saygılarında düşmeye, aile, okul ya da iş yaşamında bozulmaya, sosyal yaşama uyumda sorunlara neden olduğu için üzerinde önemle durulması gereken nöro-psikiyatrik bir sorun olarak görülmektedir.

Tik bozuklukları süreleri, çeşitlilikleri ve başlangıç yaşları açısından ayrılabilirler. Bu bozukluklar DSM IV’e göre;

Geçici Tik Bozukluğu,

Kronik motor ya da Vokal Tik Bozukluğu,

Tourette Bozukluğu,

Başka Türlü Adlandırılamayan Tik Bozukluğu olarak sınıflandırılır.

 

GEÇİCİ TİK BOZUKLUĞU

Şiddeti dalgalı seyir gösteren, bir ya da daha fazla basit motor tikin eşlik ettiği, 3-8 yaş arasında sık gözlenen, çoğu kez 1 yıl içinde kendiliğinden düzelen tik bozukluğudur. Aile çoğu kez farkında bile olmayabilir. Çocuk doktoru ya da göz doktorunun muayenesi sırasında hekim tarafından fark edilir. Tipik özelliği, baş ve boyun gibi vücudun üst kısmını tutmasıdır.

En belirgin özelliği bir ya da daha çok motor ve/veya vokal tiklerin en az 4 hafta en çok 1 yıl süreyle hemen her gün günde birçok kez ortaya çıkmasıdır.

Geçici tik bozukluğu yaygın görülen pediyatrik hastalıklardandır.

 

KRONİK MOTOR YA DA VOKAL TİK BOZUKLUĞU

Motor ya da vokal tiklerin 1 yıldan daha uzun süre devam etmesiyle tanı konmaktadır. Kronik motor/vokal tik bozukluğunun diğer tik bozukluklarına göre şiddetinde, lokalizasyonunda ve sıklığında sabitlik eğilimi olmakla birlikte nadiren bazı olgularda azalıp artma şeklinde dalgalanma görülebilmektedir.

Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülür, motor ya da vokal olabilir. Bazı çocuklarda DEHB ile beraber bulunur. Yetişkinlerde özellikle stres ve yorgunlukla şiddetlenir.

TOURETTE BOZUKLUĞU

Motor ve vokal tiklerle karakterize bir kronik nöropsikiyatrik bozukluktur.

Diğer tik bozukluklarından ayıran özelliği birçok motor ve vokal tiklerin bir arada bulunmasıdır.

Erken çocukluk döneminde göz kırpma, baş silkme gibi geçici basit motor tiklere dönebilir. 1-2 yıl içinde vokal tikler de tabloya eklenir.

Saçını koluyla tekrarlayıcı biçimde geriye atma, geniz-boğaz temizleme, dil şaklatma, viyaklama-miyavlama tarzında sesler çıkarma, omuz silkme (omuzlarını yukarı-aşağı, ileri geri oynatma), başı önearkaya- sağa-sola sallama, burun çekme ve öksürme gibi farklı motor

ya da vokal tikler sıklıkla gözlenir. Karşıdakinin çıkardığı ses ve sözcükleri aynen tekrarlama (ekolali), küfür ve müstehcen sözlerin yüksek sesle ve patlayıcı tarzda istemsiz biçimde ağızdan çıkması durumu (koprolali) da görülebilmektedir. DEHB ve OKB ile birlikte görülebilmektedir.

EPİDEMİYOLOJİ

Tik bozuklukları çocukluk çağında yaygın görülen bozukluklardandır.

Genel toplumda görülme yaygınlığı %1- 2’dir.

Genellikle erkek çocuklarında daha fazla görülüp, erkek/ kız oranı 2:1’dir.

Tik bozuklukları her yaşta görülebilmekle beraber, 7- 11 yaşları arasında başlama durumu sıktır.

ETİYOLOJİ

Etiyolojisi halen kesinlik kazanmamış olsa da, genetik etmenler, basal ganglionlar ve orta beyinle ilişkili yapılarda nöroanatomik bozukluklar, nöroendokrin, nörotransmitter ve nöromodulatör sistemlerdeki işlev sorunları, özellikle santral dopaminerjik mekanizmalar, D1 ve D2 dopamin sistemlerinin etkileşimi bozukluğun ortaya çıkmasından sorumlu tutulmaktadır.

ÇÖZÜM

Bireyleri sosyal hayatta ve günlük hayatta çok fazla etkilemeyen hafif tikler için yalnızca eğitim ve destek yeterli olmaktadır.

Davranışçı çözümler ve terapiler uygun görülmektedir.

Farkındalık eğitimleri ile paralel ilerleyen terapilerde genellikle tiklere neden olan psikiyatrik sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve sendromların azalması sağlanmaktadır.

Terapinin yeterli gelmediği durumlarda ise ilaçlı tedavi uygulanmaktadır. Özellikle dirençli çoklu kompleks tiklerden muzdarip olan kişilerin anksiyete, stres ve diğer nöropsikiyatrik sorunlarında ilaçlarından faydalanılmaktadır.

 

Ayşe KOYUN

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x
gamdom